Yüz Hatları
UncategorizedAnadolu’nun kırsalı veya Yeryüzünün en ucra köşesi de olsa, insanı anlatan alametler vardır. Hayatın tüm zorlukları itina ile işlenir yüzlerine! Vatanlarına, evlatlarına ve sorumlu olduğu elinin altındakilere karşı hayatın tüm zorlukları yüzlerine satır satır işlenir. Paylaşamadıkları sevgileri gönüllerinden taşar da taşar! Bu sevgi öyle yücedir ki; sizi çok uzaklardan dahi kucaklar/kuşatır. Yanlarında bulunduğunuzda konuşacak çok şey varken dahi kelimelerin kifayetsizliği cümleleri boğazınıza düğümler. Onların yanında iken dahi konuşmadan yaşadıklarına şahit olursunuz. Bakışlarında ki enginlik siz alır ve uçsuz bucaksız diyarlara taşır. Bakışları engin olan bu güzel insanlar, size hayatı anlatır/yaşatır. Bu güzel insanların, anlatacaklarına /bakışlarına şahitler olmak için çevrenize bakın/arayın ve mutlaka bulun onları. Onları bulacağınız yer bellidir! Bir köşe başında, yalnızlığa terk edildikleri darül acezede, sokağın çıkmazının sonunda ki terk edilmiş evlerde, köyün en gösterişsiz yerindeki ahşap evde bulursunuz. Feda ettikleri ve hiç değer vermedikleri dünyalıkları, sevdikleri için bir an olsun düşünmeden sarf ederler. Ve bize ısrarla insan olmayı/kalmayı anlatırlar.
Bu güzel insanlara Hadi bir daha kulak/gönül verelim. Adı İbrahim, Etiyopya’nın kırsalında hayatını devam ettiriyor. Yanına yaklaştığımızda kulakları az duysa da gönül gözü sonuna kadar açıktı. Türkiye’den geldiğimizi öğrencince daha bir derin baktı, yüzlerine işlenen satırlar hayat tecrübesi olarak işlenmiş. Bizim gelişimize ne kadar sevindiğini ifade edecek kelimeler bulamıyor. Türkiye’nin Osmanlı sonrası yeniden bu topraklara geliyor olmasına çok sevindiğini, evlatlarından sonra da torunlarına bu tarihi bağları anlatarak diri tutmaya çalıştığını anlatıyor, İbrahim Dede. Bizi sevgiyle selamlayarak yol ediyor. Bizleri, sizlerle tanıdık kılan ataların torunlarına selam iletin diye ekliyor. Bu güzel kardeşlik bağları hep diri olması duasıyla …
Reşat Başer / Ekim 2016