Bir Oyuncak Hikâyesi

Uncategorized


Malavi yaşam hikâyelerin çok olduğu bir yer. Kırsalda yetim ailelerimizi gezerken sokakta oynayan çocuklarla karşılaştık. Tabi çocukların elbiselerinin eski olması, ayaklarında ayakkabı olmaması yüreğimizi burksa da biz onlara bunu hissettirmemeye çalışıyoruz çünkü biz onlara acıdığımız için gitmiyoruz. Biz onlara şefkat, sevgi, merhameti yeniden yaşatmak hissettirmek, Türkiye’den gelen insanların onları ne kadar çok sevdiğini paylaşmak istedik, istiyoruz. Biz bölgelere işgal eden değil fetih eden, yüreği fetih eden olarak gidiyoruz. Sokakta gezerken çocuklarla karşılaştım ve çocuklardan bir tanesinin elinde kamıştan veya bambu ağacından yapma bir tane oyuncak vardı. Bisikletlerin arka göbeği vardır, o göbeğe tellerle bağlamış o kamışı veya işte bambu ağacının bağlantılarını yapmış, el yapımı müthiş bir oyuncak çok sevdim. Yaklaştım İbrahim ile tanıştık küçük bir şeyden sonra. Tabi böyle ticari bir hedef değil aslında ama o çocuklara özgüven verebilme, yaptığı emeğin ve işçiliğin ne kadar kıymetli olduğunu hissettirebilmek adına onu ondan satın almak istedim. İbrahim ile küçük bir pazarlığa giriştik. Bayağı çetin bir pazarlık yaptık, 3 aşağı 5 yukarı bayağı bir uzunca konuştuk. Niye? Bizim bu çocuklara katabileceğimiz en büyük şeyler kendi el emeğiyle yaptığı şeyin ne kadar kıymetli olduğunu, kendisi için basit gözükse de aslında hayata hazırlama anlamında büyük bir değer olduğunu ifade ettiği için. Pazarlıktan sonra İbrahim ile Türkiye’deki karşılığı böyle 5 liraya denk gelen bir miktarda anlaştık. Böyle biraz zorlansa da oyuncağını bana verdi. Ona parasını takdim ettim, inanılmaz mutlu oldu. Müthiş bir sevinç, müthiş bir heyecan. Aslında benim amacım İbrahim’den satın aldıktan sonra onu tekrar hediye etmek, daha bir mutlu etmekti ama İbrahim o oyuncağını bana sattıktan sonra parayı eline aldıktan sonra heyecanla koşarak uzaklaşmaya başladı. Ama inanılmaz koşuyordu. Arkadan çağırıyorum “İbrahim dur!” vs. ama o sevinçten olsa gerek beni hiç duymadı ve uzaklaştı, bayağı uzaklaştı. Oyuncağı ona hediye edemedim.  İbrahim’in yanında olan çocuklara yaklaştım ve gözüme kestirdiğimin bir tanesini yanıma çağırdım ve bunu sana hediye etmek istiyorum dedim çok sevindi. Niye? Bu oyuncak bile bölgede hiç oyuncağı olmayan çocuklara bakıldığı zaman çok kıymetli çok değerli bir şey. İbrahim’in el emeğiyle yaptığı ve bizim küçük miktarla beraber sevinçlerine vesile olduğumuz şeyi almışken hem İbrahim’i hayata hazırlanma anlamında büyük bir adım attık hem de oyuncağı olmayan sokaktan farklı bir tane küçük bir delikanlıyı da bir oyuncak sahibi ederek aslında farklı şeylere kapılar araladık. Bu tip şeyler gerçekten bölgeler arasında çok önemlidir. Çünkü toplumda, toplumun içerisinde bulunan çocukların önce öz güvene ihtiyacı var, bir şeyleri yapabilmenin verdiği o motivasyona ihtiyaç var. Bu motivasyona vesile olduğunu düşünüyoruz. O yüzden İbrahim’in çalışması güçlü bir çalışma oldu.  


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir